Güherçile Nedir Kimya? Madde, Güç ve Toplumsal Düzenin Görünmeyen Kimyası Bir siyaset bilimci olarak, gücü sadece iktidar ilişkilerinde değil, doğanın en basit bileşimlerinde de ararım. Güherçile — kimyasal adıyla potasyum nitrat — yüzeyde barut yapımında kullanılan bir bileşiktir. Ancak derinlemesine bakıldığında, o insanlığın güçle kurduğu ilişkinin metaforudur. Kimya açısından bir reaksiyonun parçasıdır, siyaset açısından ise bir iktidarın doğuşudur. Bu yazıda “Güherçile nedir kimya?” sorusunu yalnızca laboratuvar düzeyinde değil, toplumsal güç dinamikleri, kurumsal yapılar, ideolojik söylemler ve vatandaşlık bilinci üzerinden tartışacağız. Çünkü siyaset de tıpkı kimya gibidir — karışımlar, denge tepkimeleri ve patlamalarla şekillenir. İktidarın Kimyası: Tepkimeler ve Patlamalar Güherçile, oksitleyici…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Düz Ayak Ne Demek Deyim? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Bağlamında Bir Analiz Hayatın içinde sıkça kullandığımız deyimlerin, aslında ne kadar derin anlamlar taşıdığını fark etmek bazen zaman alır. “Düz ayak” deyimi de bunlardan biridir. Günlük dilde basit, sıradan ya da ulaşımı kolay bir durumu ifade etmek için kullandığımız bu söz öbeği, aslında toplumsal yapımızın, sosyal rollerimizin ve hatta cinsiyet temelli yaklaşımlarımızın izlerini taşır. Gelin bu kavramı sadece sözlük anlamıyla değil; toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet merceğinden birlikte inceleyelim. — Düz Ayak Ne Demek? Temel Anlamı ve Kullanım Alanları “Düz ayak” deyimi, en basit tanımıyla, bir yere ulaşımın…
Yorum Bırak7440 Bağ-Kur Yapılandırma Nereden Ödenir? Dijitalin Hızıyla Yerelin Alışkanlıkları Arasında Sıcak Bir Yolculuk Bu konuyu yazarken klavyenin başında gerçekten heyecanlanıyorum; çünkü “7440 Bağ-Kur yapılandırma nereden ödenir?” sorusu sadece bir yönlendirme meselesi değil. Hepimizin hayatına değen, cebimizdeki uygulamalardan banka gişelerine, mahalle esnafının muhasebe defterinden ülkenin finansal nabzına kadar uzanan kocaman bir ekosistemin aynası. Gelin, dost meclisinde dertleşir gibi; kaynağından bugüne, bugünden de yarına doğru birlikte yürüyelim. Kökenler: Yapılandırmanın DNA’sı ve Bağ-Kur’un Hafızası Yapılandırma fikri ülkemizde sadece kriz anlarının yangın söndürücüsü değildir; aynı zamanda kayıt dışılıkla mücadele, tahsilatın düzenlenmesi ve sosyal güvenliğe geri dönüşün teşviki gibi geniş hedeflerin parçasıdır. Bağ-Kur tarafında ise…
Yorum BırakGelin Görümce İlişkisi: Siyaset Biliminin Aynasında Bir Güç Oyunu “Güç kimdeyse düzeni o kurar.” Bu cümle, siyaset biliminin belki de en temel mottosudur. Ancak bazen güç oyunları, parlamentolarda değil, mutfaklarda; seçim meydanlarında değil, düğün salonlarında şekillenir. “Gelinin görümcesi kim?” sorusu, ilk bakışta gündelik bir merak gibi görünse de, aslında toplumun iktidar, ideoloji ve vatandaşlık anlayışını yeniden düşünmemizi sağlayan derin bir metafordur. Bu yazı, aile içi roller üzerinden toplumsal düzenin minyatür bir siyasal simülasyonunu sunuyor. Aile: En Küçük Siyasi Kurum Devletin temel taşı olarak tanımlanan aile, siyaset bilimi açısından bir “mikro-iktidar alanıdır.” Burada baba genellikle yürütmeyi, anne yasamayı, çocuklar ise vatandaşlığı…
Yorum BırakChrysoperla Carnea Zararlı mı? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Derinlemesine Bir Bakış Doğaya ve canlılara farklı açılardan bakmayı seven biri olarak, bugün sizi küçük ama etkisi büyük bir dünyanın içine davet ediyorum. Bahçenizde bir yaprağın üzerinde duran narin, zarif kanatlı bir böcek görseniz… İlk tepkiniz ne olurdu? Korku mu, merak mı, yoksa “Acaba zararlı mı?” sorusu mu? İşte tam da bu sorunun merkezinde yer alan canlılardan biri: Chrysoperla carnea, yani halk arasındaki adıyla yeşil avcı tül kanatlı ya da avcı dantel kanatlı. Bu yazıda onun “zararlı mı, faydalı mı” tartışmasını sadece biyolojik açıdan değil, farklı kültürlerin ve toplumların penceresinden de ele…
Yorum Bırak25 Nisan Ne Kandili? Küresel ve Yerel Zaman Algısı Üzerinden Bir Yolculuk Bazen takvim yaprakları sadece tarih değil, duyguların, anıların ve ortak bir bilincin pusulası olur. “25 Nisan ne kandili?” diye sorarken, aslında sadece bir güne isim aramıyoruz; inanç, kültür ve toplumsal hafızanın nasıl kesiştiğini de merak ediyoruz. Gel, birlikte hem köklerine inelim hem de bugünün dünyasında bu sorunun neden hâlâ canlı bir merak uyandırdığını konuşalım. — 25 Nisan Ne Kandili? (Kısa Cevap ve Uzun Düşünce) Kısa cevap: İslamî takvimde kandil geceleri Hicrî hesapla belirlenir ve her yıl miladî takvimde farklı günlere denk gelir; bu yüzden 25 Nisan sabit bir…
Yorum BırakInstagram Gizlilik Nerede? Toplumların dinamiklerini anlamaya çalışırken bazen en ilginç gözlemler, dijital dünyada şekillenen mikro-etkileşimlerde karşımıza çıkar. Sosyal medya, bireylerin kendilerini ifade ettikleri, ilişkiler kurdukları, toplumsal bağlarını pekiştirdikleri bir alan haline geldi. Fakat, bu dijital etkileşimlerin arka planda sakladığı derin toplumsal yapıları keşfetmek, bir araştırmacı için hayli ilginç bir yolculuktur. Instagram, yalnızca fotoğrafların paylaşıldığı, kısa videoların izlendiği bir platform olmanın ötesine geçerek, toplumsal normlar, cinsiyet rolleri ve kültürel pratiklerin yansıdığı bir mikrokozmos haline gelmiştir. Peki, Instagram’da gizlilik nerede? Bunu anlamak için, dijital kimliklerimizi şekillendiren toplumsal yapıların, cinsiyet rollerinin ve kültürel pratiklerin etkisini incelemek gerekiyor. Dijital Kimlik ve Toplumsal Yapılar Sosyal…
Yorum BırakGöğsün Üstündeki Kemik Nedir? Ekonomi Perspektifinden Bedenin Piyasa Dengesi Bir ekonomist olarak bazen şu düşünceye kapılırım: İnsan bedeni, aslında mükemmel bir ekonomik sistemtir. Kaynaklar sınırlıdır, ihtiyaçlar sonsuzdur, her karar bir fırsat maliyeti taşır. Bu mantıkla bakıldığında, göğsün üstündeki kemik — yani tıp dilinde “sternum” olarak bilinen göğüs kemiği — yalnızca bir biyolojik yapı değil, aynı zamanda doğanın kaynak kullanımındaki ekonomik mükemmelliğinin bir örneğidir. Sternum, kalp ve akciğerleri korur, kaburgalarla birlikte göğüs kafesinin yapısal dengesini sağlar. Ancak bu yazıda onu yalnızca bir kemik olarak değil, kaynak yönetimi, piyasa dengesi ve toplumsal refah açısından ele alacağız. Çünkü her kemik, her hücre, aslında…
Yorum BırakGökmek Ne Demek? Tarihin Tozlu Sayfalarından Günümüze Uzanan Bir Kavramın İzinde Bir Tarihçinin Gözünden Başlangıç Tarihin koridorlarında dolaşırken, bazen bir kelimeye rastlar insan. Gökmek de işte öyle bir kelimedir; eski Türkçenin rüzgârıyla günümüze kadar taşınmış, anlamı zamanla katmanlaşmış, ama köklerinde hâlâ göğün yankısı duran bir sözcük. Bir tarihçi olarak, geçmişin kelimelerine bakarken onların yalnızca dilsel değil, kültürel ve toplumsal hafızayı da taşıdığını görürüm. Her kelime, bir çağın ruhunu, bir topluluğun düşünme biçimini yansıtır. Gökmek de bu anlamda, gökyüzüyle insan arasındaki o kadim bağı hatırlatır. Kelimelerin Kökünde Gökyüzü “Gökmek” kelimesi, Eski Türkçede “yükselmek”, “göğe doğru çıkmak” ya da “yücelmek” anlamlarına gelir.…
Yorum BırakBazı karakterler vardır, sadece bir dönemin değil, geleceğin de sesini taşır. Halide Edip Adıvar’ın unutulmaz roman kahramanı Handan da onlardan biridir. Bugün onun hikâyesine yalnızca bir “edebi eser” olarak değil, gelecekte toplumsal farkındalık, cinsiyet dengesi ve insan odaklı düşünme biçimleri açısından neler söyleyebileceği üzerinden bakalım. Çünkü bir roman kahramanı, bazen geleceğin sosyal kodlarını bugünden fısıldar. Handan Hangi Eserin Kahramanı? Handan, Türk edebiyatının güçlü kalemlerinden Halide Edip Adıvar’ın 1912 yılında yayımladığı aynı adlı romanın başkahramanıdır. Bu roman, yalnızca bir kadının iç dünyasını değil, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş döneminde kadının kimlik arayışını da temsil eder. Handan karakteri, duygusal derinliği, zekâsı ve düşünsel gücüyle…
Yorum Bırak